Bu sayfayı yazdır

Macar İhtilali: Nagy Ağıdı

03 Eyl 2015

Bilge Kültür Sanat'ın pek kıymetli kitaplığını - ya da hazinesi mi demeliyim- karıştırırken, 1956 Macar İhtilali başlıklı bir kitap çarptı gözüme. Her karıştırdığımda bir başka kıymetli eserle karşılaşıyorum, fakat bu esere dair bir çift laf etmek de istedim.

Yazarı Ferenc Fejtö, Fransız vatandaşı oluşundan itibaren François Fejtö. Macar yahudisi. Kendisi de sosyalist, olayları çoğu zaman şahitlik ederek ve "içeriden" bir gözle yazmış. Şahitlik etmek dediysek, Macaristan'da yaşamıyordu, çok önceleri Fransa'ya taşınmıştı. Yıllar sonra, Imre Nagy'nin cenazesine gelmek için tek bir kere uğramıştı Macaristan'a.

Tabii yazar sol havza içerisinde olduğundan bir miktar biastan söz edebiliriz. Özellikle Janos Kadar (Yanoş Kadar) hakkında yazdıkları, sürekli "Nagy ve Kadar" demesi vs. bana pek "yanlış" geldi. 

Genel hatlarıyla ihtilali anlatacak olursak, Türkiye'de de oldukça büyük tartışmalara, bölünmelere yol açan Dubçek açılımına benzer. Demir perde içerisinde daha özgür ve kendi milletinin menfaatini güden bir sosyalist politika izleyeceğini açıklayan Çekoslavak Alexander Dubçek, Rus müdahalesine uğramıştı, Macar İhtilali'nden yıllar sonra. Bu müdahale, yanılmıyorsam bizim M. Aybar ile diğer solcuların arasını açmıştı, Dubçek açılımını destekleyenler ve Rus yanlısı tutum izleyen Türk sosyalistleri karşıt kamplara ayrılmışlardı. Pek "barışçı", barış bilmemneleri başkanı vs. olan Behice Boran da, Rus müdahalesini destekleyenler safındaydı. Herhalde bugünkü HDP'nin barış sloganıyla savaşın müsebbibi bir örgütün propagandasını yaparken "bu işte bir çelişki var" diye düşünmemesi, solda bunun bir gelenek olmasındandır.

(Bu arada Çekler benim gözümde hep mazlumdurlar. "O sancta simplicitas" diyerek can veren Jan Hus'tan, batılı devletler tarafından Nazilerin karşısında ihanete uğrayan Edvard Beneş'ten ve nihayet Dubçek'ten bu yana.)

Her fikir akımı ve topluluk kendi meşrebi ve fikrince dış dünyadaki mevzuları önemsiyor. Sosyalistler için Çekoslovak meselesi önemliydi, Turancılar içinse Macar İhtilali. Elbet Çekoslovakya'ya dair bir çift laf eden Türk milliyetçisi olmuştur, Macaristan için konuşan solcu da. Ancak ilgi alanları ve "geist", her grubu başka bir olayı, gelişmeyi önemsemeye itiyordu. Atsız da Macar İhtilali'ni önemsedi. Meşhur "Kardeş Kahraman Macarlar" şiirini yazdı. 

Fakat biz ne kadar biliyorduk? Ne döndüğüne ne kadar hakimdik? Pek bilmiyorduk, maalesef, çok hakim değildik ve daha kötüsü, Çekoslovak deneyi solda büyük tartışmalara ve edebi, fikri "işleme"ye yol açarken, bizde bir iki beylik laf, bir şiir ve devamını getiremeyen papağan bir nesilden öteye geçmedi.

Kitabı okuyunca, Janos Kadar için müspet ifadeler kullanıldığına şahit olduğumda, Attila İlhan'ın Budapeşte'den Kartpostal şiiri aklıma gelmişti. Ne diyordu?

sonra bırak
ne derse desin küstah radyolar
asitli gülümsemesiyle kirleterek
yenilmişliğinin sincabi sabahını
ne söylerse söylesin yanoş kadar
sonra bırak

Kendisi de bir komünist olan Nagy, benim gözümde -bir antikomünist olarak- bu "günah"tan affolunmuştur. Bir komünist olsa da Macaristan'ın bir işgal altında olduğunu görmüş, buna başkaldırmış, milletiyle bütünleşerek ihtilalini başlatmış, bedelini canıyla ödemiştir. Peki Janos Kadar?

Elbette "külliyen kötü" diyemeyiz, ancak Macaristan'ın yıllar boyunca demir perde içerisinde kalmasına neden olan adamdır Janos Kadar. Nagy'nin mertçe ve çabucak yaptığı reformları sulandırıp azaltarak da olsa bir süreç içinde gerçekleştirmiştir, bu açıdan müspet görülebilir. Fakat Nagy'nin hayaleti onu rahatsız etmez mi? Nagy'nin hükümetinde görevli bir adamken, Rus müdahalesini haklı gören beyanlarla saf değiştirmesi, neticede vatana faydalı işler yapmış olsa bile, vatanseverlik ile açıklanıp affolunabilir mi? Bilmem, fakat Nagy Atsız'ın dolaylı olarak da olsa övdüğü tek komünist olmuştur diyebiliriz. Attila İlhan mezkur şiirinde şöyle anlatıyordu Nagy'nin insana dokunan serencamını:

en köylü bıyıklarıyla yaslı yaslı gülüyor
birinci sahifelerde imre nagy
acı birkaç budapeşte sokak sokak
gözbebeğini çatlatan gri
karanlıkta bir lamba gibi kısılmak
kızgın yalnızlığından içeri

Hükmü tarih verecektir. Şimdilik kitabı tavsiye etmekle yetineyim.

M. Bahadırhan Dinçaslan

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.



 
mbdincaslan.com | © 2024 Tüm Hakları Saklıdır

  • Mevcut yorum yok.