2 yıl kadar önce, can sıkıntısından Onedio'da içerik paylaştığım zamanlarda, II. Dünya Savaşı'ndan 5 ilginç subay portresine dair bir içerik oluşturmuştum. 2. sıraya koyduğum Otto Skorzeny'ye dair diyeceklerim bitmemişti, bir sonraki paylaşımda değinirim derken olmadı. Şimdiye nasipmiş bu dünyanın en karanlık adamlarından birinin hikayesini yazmak.
Skorzeny'nin hikayesi, Avusturya'da başlıyor. Anschluss, yani Almanya ve Avusturya'nın birleşmesi için çalışan Avusturya Nazilerinden. Birleşmeden sonra, Hitler'in şahsi koruma taburuna katılıyor, daha sonraları panzer tümenine dönüşen Leibstandarte SS birliğine. Üstlendiği operasyonlar genellikle "özel harp" sınıfına giren işler olunca, git gide komando ve casusluk operasyonlarında uzmanlaşıyor.
En meşhur operasyonlarından biri, şüphesiz Gran Sasso operasyonu elbette. Müttefik kuvvetler İtalya'nın güneyini ele geçirince, İtalyan faşist yönetimi Mussolini'yi devirmiş ve hapsetmişti. Mussolini'nin tutulduğu yer sürekli değişiyordu. Vaktiyle Almanlara posta koyan, özellikle Avusturya'nın ilhakı öncesi ve esnasında bayağı tehditkar bir tavır sergileyen Mussolini, artık istikbalini Almanların merhametine terk etmiş bir figürandan başka bir şey değildi. İtalya savaştan çekilmek istiyordu ve faşist yönetim müttefiklerle görüşmelere başlamıştı. Hitler için Mussolini'nin acilen kurtarılması ve İtalya'nın kuzeyinde bir kukla yönetim oluşturulması gerekiyordu. Bu iş için suratındaki yara iziyle şahsına münhasır bir komando olan Skorzeny seçildi.
Haftalar süren teknik ve fiziki takip, yüksek irtifadan keşif uçuşları sonunda, karar verildi: Planörlerle Gran Sasso dağındaki kayalık araziye inilecek, Mussolini'nin kaldığı otel basılacak ve diktatör kurtarılacaktı. Böyle de yaptılar, kayalık zemine planörlerle inip, hatta çakılıp, oteli bastılar. Sayıca az olmalarına rağmen tek kurşun atmadan birkaç yüz Carabinieri'yi (Jandarma) etkisiz hale getirdiler. Mussolini'nin karşısına çıkıp, "Hitler bizi sizi kurtarmak için yolladı" dediler. Sonrası daha da çılgınca: Dağın başından, düşme tehlikesi atlatarak, 2 kişilik bir Fieseler Fi 156 uçağıyla kısacık bir pist uzunluğu varken kalkmayı başardılar. Mussolini kurtarıldı ve İtalya fiilen işgal edilerek, kukla İtalyan Sosyal Cumhuriyeti'nin başına geçirildi. Skorzeny ise binbaşılığa terfi etti.
Skorzeny'nin bundan sonraki operasyonları hep kontr-gerilla taktikleri içerir. Düşman hatları arasına sızma, özel adam kaçırma operasyonları, yeni teknik takip-dinleme taktikleri geliştirmek, paramiliter yeraltı örgütlenmeleri tesisi... En son eylemlerinden biri, ilerleyen müttefik güçlerine karşı Batı Avrupa'da bir gerilla direnişi örgütlemek üzere kurulan Werwolf teşkilatını yaratmaktı. Teşkilat bu amacını pek yerine getiremedi, ancak savaş sonrasında diğer Nazi yeraltı örgütlenmeleri (ODESSA gibi) ile birlikte Skorzeny'nin "paralı özel harpçi" networkunun çekirdeğini oluşturdu.
Savaş sonrası eski Nazilerin farklı ülkeler tarafından "işe alınması" pek yaygın bir durumdu. Örneğin Nazi bilim adamları, özellikle roket teknolojisinde bayağı donanımlı olduklarından, Amerika ve Rusya arasındaki ilk soğuk savaş çekişmelerinden birinin konusu olmuşlardı: Nihayetinde Werner von Braun gibi roket teknolojisinin "babaları", Amerika'ya götürüldüler. Bir diğer önemli "insan sermayesi" ise, Skorzeny gibi karanlık adamlardı. Türkiye'de Ruzi Nazar'ın hikayesi pek bilinir: Amerikan istihbaratı, Sovyetler'e dair bilgisi, tecrübesi olan isimlerle ittifak yoluna gitmiş, eski Nazilere ve Almanlarla teması olan isimlere kucak açmıştı. Nazilerin bir kısmı Latin Amerika'ya gidip orada iş adamı yahut devlet adamlarına danışman oldular. Bazıları İspanya, Portekiz gibi Avrupalı ancak totaliter rejimlerle yönetilen ülkelerde aynı işlevleri üstlendiler. Bazıları, Arap ülkelerinde danışman, iş adamı, komutan oldular. Skorzeny'nin ise, gitmediği yer kalmadı diyebiliriz.
Yargılandığı esnada hapisten kaçan Skorzeny, bağlantıları sayesinde önce Fransa'ya gitti. Ardından İspanya'ya yerleşen sabık komando, yerinde duramıyordu; onca bilgi birikimi ve bağlantısının boşa gidecek olmasına üzülüyordu belki de. Bir diğer efsanevi casus, eski Nazi Reinhard Gehlen tarafından Mısır'a, kral devrildikten sonra ilk cumhurbaşkanı olan Muhammed Necib'e askeri danışman olmak üzere yollandı. Buradaki görevlerinin yanında, Yaser Arafat'ın da aralarında bulunduğu bir grup Filistinli'ye gerilla eğitimi verdi. (Yani Filistinliler yalnızca komünistlerle değil, eski Nazilerle de sıkı-fıkıydılar)
Yazıda roket uzmanı bilimadamlarına boşuna değinmedim. Özellikle en iyileri Amerika'ya götürülmüş olsalar da, bir kısmı üçüncü dünya ülkeleri için çalışmaya başlamıştı. Bunlardan biri, Heinz Krug, Mısır için çalışıyordu. Bu İsrail için hayati bir tehlikeydi ve durdurulması gerekiyordu: Durduruldu da. Üstelik, Krug'u öldüren, Yahudiliğin en büyük düşmanlarından Şövalye Demir Haçı nişanı almış, Nazi kahramanı Skorzeny idi.
Bir gün, Haaretz'in anlattığı hikayeye göre, Avusturyalı turist kılığında iki Alman kökenli Mossad ajanı, Skorzeny ve karısına "soyguna uğramış ve kimsesiz kalmış Avusturyalılar" olarak yaklaşırlar. Skorzeny ailesi elbette gurbette zor durumda kalmış hemşehrilerine yardım edeceklerdir. Fakat eve girer girmez Skorzeny silahını çıkarır ve "Siz Mossad ajanısınız, beni öldürmeye geldiniz" der. Ajanların kılı kıpırdamaz ve Avusturyalı Yahudi Kurt Weisman "Yarısı doğru" der, "Mossad için çalışıyoruz fakat seni öldürmeye gelmedik." Skorzeny yine de onları öldüreceğini söylediğinde, Weisman bir sonraki Mossad timinin karşısına bile çıkmadan Skorzeny'nin beynini dağıtacağını söyler ve teklif yapar: İsrail, Mısır için çalışan Nazi bilim adamlarına dair bilgi karşılığında yüklüce bir parayı gözden çıkarmıştır.
Skorzeny, ilginç bir cevap vermiş: "Paraya ihtiyacım yok. Sadece listeden adımı silin." Simon Wiesenthal, Avusturya merkezli istihbarat ağının başındadır ve eski Nazileri avlamaktadır; listesinin üst sıralarında Skorzeny vardır. Skorzeny listeden adını sildirerek hayatını kurtarmayı, karşılığında Yahudilerle işbirliği yapmayı kabul ediyor; tabii kimilerine göre, macera arayışı da bunda etkili olmuş.
Bir süre Mossad için çalışıp eski dostlarını ihbar eden, hatta bir kısmını silah yahut bomba düzenekleriyle kendisi öldüren Skorzeny, daha sonra da "işleri" bırakmamış. Paladine Group isimli bir örgütlenme kurup, dünyanın her yerindeki hükümetlere paralı askerlik ve casusluk hizmetleri vermiş. 60lar ve 70lerin soğuk savaş atmosferi ve çalkantılı dünyası düşünülünce, Yunanistan'daki darbeden Filistin'e, Arjantin'den İspanya'ya hizmetlerini kiralayacak bolca müşteri bulduklarına şüphe yok.
İlginç olan, Skorzeny öldüğünde, mezarında eski Nazi yoldaşları Nazi selamı verirken, Mossad ajanı Kurt Weisman'ın da cenazede hazır bulunması. "Derin alemler"in işlerine bulaşanların, ilginç bir silah kardeşliği geliştirdikleri apaçık. Derin alemlerde olmasalar da, efsanevi Nazi denizci Karl Dönitz'in cenazesinde emirlere karşı gelerek üniformalarıyla katılan Alman askerlerin yanında, eski düşmanı İngilizlerin hazır bulunması, yine efsanevi Nazi pilot Hans-Ulrich Rudel'in cenazesinde "tesadüfen" oradan geçen iki Alman uçağının alçak uçuş yapması akla geliyor...
M. Bahadırhan Dinçaslan
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Yorumlar