Mitoloji sembolizmdir. (Bkz: Karşılaştırmalı Mitoloji: Tolkien Ne Yaptı?) Mevsimlerin birbirini takibi, tanrılar arasında yapılan bir antlaşma nedeniyle baharı/ışığı simgeleyen bir tanrısal varlığın yılın yarısını yeraltı diyarında geçirmesiyle açıklanabilir. Gökyüzünde küçük ama parlak ışık kaynakları olan yıldızlar, bir savaş kahramanının göklerde sürdüğü atın toynaklarından çıkan kıvılcımlardır. Güneş tutulması, güneşin ruhunun kötü ruhlar tarafından tutsak edilmesidir. Fırtına bir tanrının öfkesidir, yağmur bir tanrıçanın gözyaşları.
Mitolojiden beslenen gelenekler de sembolizm içerir. Herhalde en çok bilinenlerden biri, bizim Cadılar Bayramı dediğimiz Halloween. Farklı kılıklara girerek insanları korkutma, şeker-yiyecek toplama vs. gibi motifler, artık mitolojiyle doğrudan bağ kalmamış olsa da, özellikle ABD'de ve ABD kültürünün tesir ettiği dünyada yaşamaya devam ediyor. Halloween'in tam karşılığı şeb-i cemi' mukaddesat diyebiliriz, bütün kutsalların gecesi/akşamı. Hallow mukaddes demek, All Hallows Eve/Evening sözcüğü Halloween'e dönüşmüş. Hıristiyan azizlerinin ve kutsallarının tümünün birden anılacağı bir yortu günü olarak düşünülmüş. Tabii neredeyse bütün diğer hıristiyan bayramları gibi, bu gün de bir pagan bayramına tekabül ediyor.
Pek yaygın şekilde bilindiği gibi, Halloween'de Kelt bayramı Samhain'in izleri görülüyor. Samhain aslında hasat-ekim dönemlerini takip eden, ekimin bittiğini, kışın, dolayısıyla tabiatının uykusu ve alacakaranlığının başladığını haber veren bir yaz bitimi/kış başlangıcı bayramı. Samhain gecesinde "öte alem" ruhlarının kapılar açılıp dünyamıza geldiğine inanılıyor.
Hepimiz "akşam ezanından önce eve gel" lafını kendi anne babamızdan değilse bile civardan duymuşuzdur. Bir hadis de vardır, akşam ezanından sonra cinlerin, şeytanların bağının çözüldüğüne dair. Çocukların dışarıda dolaşması bu yüzden mi istenmiyor acaba? Allah-u alem. Fakat sembolizm var dedik ya, paganlar gözünde günün akşam olması gibi, yıl da akşam/sabah gibi ikiye ayrılıyor. Kış akşamın, karanlığın sembolü, yaz-bahar da aydınlığın, gündüzün.
Bu yüzden, Avrasya coğrafyasında yılın iki dönemi, neredeyse her bölgede bir büyülü zaman kabul edilmiş: Ekim sonu ve Nisan sonu. Aynı Mart 21 civarının bütün kültürlerde bahar bayramı olması gibi, bu iki dönem birçok kültürde büyülü dönemler. İlki, sembolik karanlığın başlangıcını ve ruhların dünyamızda etkinliklerinin artmasını işaretliyor. Diğeri de iyi güçlerin ortaya çıkmasını, yaratıcı enerjinin dalgalanmasını, kötü ruhların ölmesini/öldürülmesini simgeliyor.
Samhain'de, yani Halloween'e ilham kaynağı olan bayramda, kötü ruhların salınması var... Bizdeki cin düğünlerini de unutmayalım. Ekseriyetle sonbahar/kış aylarında görüldüğü iddia edilen doğaüstü olaylardır. Bugün adına Hıristiyan azizesi Walpurga'dan mülhem Walpurgisnacht denen Alman bayramı (aynı zamanda hexennacht, cadılar gecesi) ise Nisan sonuna tekabül ediyor. Bütün cadıların bir dağın zirvesinde toplandığı bir gece. Bu gece doğru ritüelleri uygulayanlar cadıların kötülüklerinden korunuyor. Birçok Avrupa kültüründe (Örneğin Çek Cumhuriyeti) bu zaman diliminde sembolik cadılar yakılıyor. İlginçtir, Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Kafkasya'da "yılda bir kere Çerkes cadıları ile Abaza cadıları gökte savaş ederlermiş" diye anlatır. Bu savaşlardan birine şahit olduğunu söylüyor, verdiği tarih, 20 Şevval 1076. Yanlış hesaplamıyorsam 1666 yılının Nisan ayı sonuna denk geliyor.
Peki bu dönemde ne var? Lyrids meteor yağmuru. 2000 yılı aşkın zamandır her yıl Nisan ayı sonunda Lyrids meteor yağmurunu gözlemleyebiliyoruz. Belki de modern teknolojinin ışık ve hava kirliliği nedeniyle doğru dürüst göremediğimiz gökyüzü, eskiden çok daha görkemli bir meteor yağmuru gösteriyordu, Evliya Çelebi'ye ve Çerkeslere de bu ilham vermişti, kim bilir? Daha da ilginç olan şu: Ekim sonu-Kasım başı döneminde de Taurids meteor yağmuru var. Yani tam olarak Halloween döneminde.
Pekala neden Halloween'de insanlar kılık değiştirip şeker topluyorlar? Birçok pagan motifte görüldüğü üzere, kötü ruhların kılığına girip, onlar adına şeker toplayarak teskin olmalarını sağlıyorlar. Balkabağından surat oyma ve kapıya aydınlatarak koyma motifi ise iki sebepten ileri gelebilir: Ya sembolik olarak kötü ruha benzetilen balkabağı yakılarak/parçalanarak temsili cadı yakılmalarındaki gibi insanları koruyordur, ya da evin önüne koyulan balkabağı gerçek kötü ruhlara oranın hali hazırda bir kötü ruh tarafından rahatsız edildiğini düşündürtüyor, rahat bırakmalarını sağlıyordur. Bizim Türklerin kötü ruhları kandırmak için çocuklarının adını Satılmış koymaları gibi.
Bu motifin Amerika'da yaygın bir şekilde bayramlaşması dinî "All Hallows Evening" yortusuyla değil, İrlandalı, yani Keltik göçmenlerin ülkeye akmasıyla olmuş, bu da Cadılar Bayramı'nın Hıristiyanlıktan çok paganlıkla ilişkisi olduğunu doğruluyor. Peki bunun bir endüstriye dönüşmesi ve ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok kültürde, o kültürdeki karşılığıyla değil de, Amerikan versiyonuyla yayılabilmesi? Bu da bir başka yazı konusu olsun.
M. Bahadırhan Dinçaslan
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
***
M. Bahadırhan Dinçaslan kitapları:
Seküler Milliyetçinin El Kitabı - Satın Al
Karşılaştırmalı Mitoloji: Tolkien Ne Yaptı? - Satın Al
Yorumlar